118/A) HULUSİ (rh) ABİDEN ONYEDİNCİ SÖZ – DERS -3

Hulusi Bey: Hikâyenin şeyine bakılır mı? Kaidemiz nedir?

-: İbret almak.

Hulusi Bey: Acaba doğrumu, acaba mevsuk mu? Bir kere ashab-ı rakim ayetle, ayetle tesbit edilmiş ashab-ı rakim denilen bir zümre var. Onu salahiyetli merci olan müfessirler üç kişi olarak beyan ediyorlar. Ve böyle ufak bir bunun kısaltılmış bir hikâyesini de yapıyorlar. Tefsirin vüsatine göre böyle bir izahı var. Ha bundan bizim istifademiz ne? Burada birisi hukuk-u ibad’a taalluk ediyor. Değil mi? Kul hakkı, kul. Kul hakkı, gelmedi geleydi. Değil mi? Yememiş, aldı bir koyun kuzulayıcısını almaz da kısırını alır keser kavurma eder kendi yer. O zamanın akçası parası. Yapmamış, kul hakkına riayet etmiş biri bu. İkincisi fırsat kendisine gelmiş, kandırmış fakat sırf Allahtan korktuğu için nefsinin arzusunun son deminde ne yapmış? Ona muhalefet etmiş. Üçüncüsü anasının hukukunu, ona itaati, ona merhametini ne yapmış göstermiş. Şu üç esas bir adamda bulunması dünya zindanından onları selamete çıkarıyor. Şimdi evet, bunları kendi hayatımıza tatbik edebiliriz. Şimdi nefsimizin istediği çok şeyler var. Hukuk, filan adam sende. Görmedi ya, Bektaşi’nin hikâyesi de malum ya. Yirmi parası varmış gidiyor şeye meteliği veriyor, ekmek ver diyor. Ekmeği veriyor hani parası diyor. Ya verdim ya. Ya ne verdin ya utanmıyorsun saçından, sakalından. İkinci meteliği de ona veriyor. Şimdi katık yapacak peynir lazım. Gidiyor bakkala bir meteliklik diyor şey ver. Metelik filan bilmezler. On para ha, bir kuruşun kaçta biri, kırkta biri. Kırk paranın dörtte biri. Oda tutuyor on paralık peyniri veriyor, yüz lira. Mesela bir kuruş, yüz ise okkası. Yüz lira peynir. Peyniri alıyor. Parası? Verdim ya diyor.Bakıyor saçına, sakalına doğrudur diyor belki, geçiyor geriye diyor ki ya Rabbi işin hakikatini sen biliyorsun, fırıncıdan al bakkala ver.

-: Param orda kaldı.

Hulusi Bey: Yani işin hakikatini sen biliyorsun. Fırıncıdan meteliği al bakkala ver. Şimdi kul hakkını korumak, nefsin tahaccumatı belli, oda öyle. Başka, ne idi? Anaya, babaya itaat. Şimdi din, iman işinde biraz terakki edenlerde ebeveyne hürmet var. Bunun dışındakiler ebeveyne hürmeti çeşitli kötüleyici lakaplarla gitse de kurtulsak. Evet, anasının babasının ölümünü istemek, insanlıktan çıkmak, yırtıcı canavar olmak demektir. Çünkü o şefkat madenlerine karşı ivezsiz bir şeye, onlara hürmet etmeye mecburuz. Hatta bilirsiniz, bir zat geldi dedi ya Resulallah anam babam öldüler, ben onlara hayatta iken evlatlık vazifemi yaptım. Acaba onların hakkını yerine getire bildim mi, getiremedim mi? Getiremezsin diyor, getiremezsin. Çünkü baba, ana evlatlarının hayatları için hayatlarını feda ederler. Bilhassa ana. Fakat evladın hayırlısı babasının, anasının ölünceye kadar kendisinden gücenmemesini ister. Aradaki farka bak. Nasıl olsa ölecek, fakat ben gücendirmeden keşke ölse. Birisi hayatını feda ediyor, onun yaşamasını istiyor canla, başla gayet samimi olarak. Sonra öbürü hizmet ediyor bilmem ne ediyor, gayesi ölünceye kadar gücendirmemek. Onun için ananın, babanın hakkı yerine getirilebilir mi? El cevap getirilemez. Bu kadar ehemmiyetli, oraya almamış amma bunu da günah-ı kebairden sayanlar var. Hadi bakalım yeter o. Büyü yani sihir, sihir, sihir yapmak.

-: Allahu Tealanın katline haram kıldığı kimseyi öldürmek.

Hulusi Bey: Yani biğayri-i hakkin, hiç hakkı yok. Muharebe oluyor birbirilerini öldürüyorlar. O öldürmese o öldürüyor. Hangisi silahın daha iyisini yaparsa hasmını daha çabuk ortadan kaldıracak. O terakki etmiş, ona medeni deniliyor. Evet.

-: tefecilik etmek.

Hulusi Bey: Ne demek?

-: Faizcilik.

Hulusi Bey: Faizcilik, vurgun vurgun. Yani helal, haram düşünmemek. Haram dairesinde geçinmek, haram yolda. Evet.

-: yetim malı yemek,

Hulusi Bey: Ooo aman aman!

-: düşman ile muharebe yapılırken kaçmak, evli ve hiçbir şeyden haberi olmayan namuslu bir kadına zina isnat ve iftira etmektir.” Buyurdu.

Hulusi Bey: Onun içindir ki onda şeriat dört tane şahit istiyor. Adil şahit. Bu gibi isnat ve iftiralar dört tane şahit. Evet, başka şeylerde iki şahit kâfi. Fakat bunlarda dört tane şahit olacak, adil şahit yani. Yalan söylemesine imkân olmayacak evet. Bitti.

-: Evet.

Hulusi Bey: Tamam.

DEVAMI VAR.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top